15-16 HAZİRAN DİRENİŞİ NEDEN ÖNEMLİ?

15-16 HAZİRAN DİRENİŞİ NEDEN ÖNEMLİ?

15-16 Haziran Direnişi neden önemli?

Türkiyede sınıf mücadelesi veriyorum diyen, sendikacı, sosyalist, kime sorarsanız sorun kimi işçiler için kimi işçi sınıfı için çok büyük mücadeleler verdiğini, kimi bu mücadele uğruna çok büyük fedakarlıklar yaptığını, bu uğurda bir çok şeyden vazgeçtiğini anlatır.

Hepsi haklıdır. O kadar haklıdır ki ömrü hayatı boyunca katıldığı bir basın açıklaması, yada bir salon toplantısı, yada bir mitingle yada konuştuğu, selam verdiği bir işçiyle dünyayı değiştirmiştir. O açıklama, o salon toplantısı, o miting, o konuşma, o selam olmazsa bugün işçiler maaş dahi alamaz.

Demem o ki adının bir parçasına sol, sosyalist, komünist, işci, emek koyan sol grup, sol parti dernek ve en çok sendikacılar tarihi kendi mücadelesi ile başlatır. Katıldığı o açıklamayı, o salon toplantısını, o mitingi Kavel Direnişi, DGM eylemleri ve şanlı 15-16 Haziran Direnişi ile eş tutabiliyorlar.

İşte bu nedenle Şanlı 15-16 Haziran Direnişini sıradanlaştırıyor, içini boşaltıyorlar.

İddiam odur ki 15-16 Haziran Direnişinin önemini, adının içinde sol, sisyalist, kominist, işçi olan bir çok kesim unuttu. Adı var sadece.

15-16 Haziran Direnişinin gerekçesi neydi? DİSK'in çanına ot tıkayacaklardı. İşçilerin sarı sendikacılığa karşı kurduğu, göz bebeği DİSK çalışamaz hale gelecekti. Yani İşçilerin iradesi elinde alınacak, işçiler sarı sendikacılığa mahkûm edilecekti.

Bakarsanız doğrudan işçilerin ücretleri dokunulmuyordu, hak kayıpları gözle görülür değildi. İşçiler, maaşını da fazla mesai ücretini almaya devam edecekti.

İşçiler sabah sekizde işbaşı yapıyorsa yine sekizde işbaşı yapacak, akşam yine dün olduğu gibi aynı saatinde mesaisi bitecekti.

Sendika üyeliği de ilgili bir sorun yoktu. Herkes üye olmak istediği sendikaya üye olabilirdi. DİSK'e üye olamazsınız denmiyordu. Engel yoktu

1970 yılında 274 sayılı Sendikalar Yasası ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasalarında ki değişikliklerle İşçi Sınıfının örgütlenmesini engellemek istendi. İşçiler ve dönemin DİSK yöneticileri bunu gördü. Yapılan değişikliklerle sendikaların, Türkiye genelinde faaliyet gösterebilmesi için işkolunda sigortalı çalışan işçilerin üçte birinde örgütlenme barajı getirilmek isteniyordu. Bu barajın DİSK’in örgütlenmesinin önüne geçilmesi ve hatta kapatılması anlamında olduğu açıktı.

İşçiler biliyordu ki dönemin iktidarı sadece o günü değil işçilerin yarınlarını ipotek altına almak istyordu. İşçiler yarını gördü yani bugünü.

İşte bu açıdan 15-16 Haziran Direnişi çok önemlidir.

Bir başka açıdanda önemi büyüktür. O güne kadar Türkiyede işçi sınıfı yoktur diyen dönemin bir çok sol sosyalist grupta Türkiyede işçi sınıfının varlığını da kabul ettiler. Yani bir anlamda o gün işçiler sol sosyalist gruplara, işçi sınıfı vardır, mücadele eder. Sizde bu mücadelenin içinde olun dedi.

15-16 Haziran Direnişi ile tersi olması gerekirken işçiler sol sosyalistlere bir yol açtı.

Bugün, sol sosyalistler, sınıf mücadelesinin neresinde? Cevabı hepsi mücadele içinde olduğunu iddia eder. Ama neresinde ve de nasıl?

O iki gün işçiler kendi gelecekleri için DİSK'e sahip çıkarken bugün için de mücadele etmişlerdi. DİSK'i kapattırmadı, iradelerine sahip çıktılar. Günübirlik çıkarları için davranmadılar.

15-16 Haziran Direnişi ile işçiler, sendikacılara, tersi olması gerekirken bir yol açtı.

Sendikalar sınıf mücadelesinin neresinde? Cevabı, hepsi mücadelenin içinde olduğunu iddia eder.

Ama neresinde ve de nasıl?

Miroğlu.