Biz Tüm İşçi Sınıfı İçin Mücadele Ediyoruz!

“Biz Tüm İşçi Sınıfı İçin Mücadele Ediyoruz!”

Direnen, hakları için mücadele eden her işçi bilir:

Bu mücadele sadece kendi hakkı için değil, tüm işçi sınıfı içindir. Elbette bunu süreç içerisinde öğrenecektir.

Patronlar da bilir bunu.

Denizde bir kum tanesi de olsa,

bir işçi hakkını aradığında diğer işçilere örnek olur.

Bu yüzden her direniş, her grev onları kaygılandırır:

“Ya benim işçim de haklarını isterse?”

“Ya işçiler kazanırsa?” İşte işçiler kazanırsa çok şey değişir:

Daha iyi bir ücret,

daha iyi çalışma koşulları,

daha fazla hak…

Tüm bunlar, diğer işçilerin de koşullarının iyileşmesinin önünü açar.

Bu yüzden direnen işçi, sadece kendi için değil, hepimiz için mücadele eder.

Ve patronlar bunu çok iyi kavrar, sonuçlara göre tedbir alır.

Ama ya işçiler?

Çoğu zaman direnen işçiler yalnız bırakılır.

“Biz tüm işçi sınıfı için mücadele ediyoruz.” sözü işçilerin beklediği bir biçimde karşılık bulmaz.

Ne zaman ki zafer gelir,

o zaman bu söz sahiplenilir ve şu söyleme dönüşür:

“Onlar kazandı, biz de kazandık!”

Sayısal olarak ilk söylemden daha çok kişi bu sözü sahiplenir. Bu sözü daha çok sol siyasi kimliği olanlar kullanır. Ve bunu öne çıkartmak isterler.

Bu durumu eleştirmiyorum. Yok saymaktan iyidir.

Direnişin kazanılmış olmasının, direnişi yürütenlerin dışında farklı çevrelerce de duyurulması, yayılması; daha fazla işçiye, emekçi halkımıza ulaşması açısından olumludur.

Ama unutmayalım ki gerçek dayanışma,

direniş sürecinde işçilerin yalnız bırakılmaması ile olur.

İşte bu yüzden

“Biz tüm işçi sınıfı için mücadele ediyoruz.” söylemi sadece bir cümle değil,

bir sorumluluktur.

Ben bu söylemi ve gereğine göre davranılmasını daha çok önemsiyorum...

Miroğlu