top of page
Ara

DİSK'İN 17. OLAĞAN GENEL KURULUNDAN NOTLAR

  • Yazarın fotoğrafı: İşçi Ve Sendika
    İşçi Ve Sendika
  • 11 Şub 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 13 Şub 2024


DİSK'İN 17. OLAĞAN GENEL KURULUNDAN NOTLAR


DİSK'in 17. Olağan Genel Kurulundan işçiler ne bekliyor?


DİSK, işçilerle kopardığı bağı yeniden kurulabilir mi? İcazetle sendikacılık yapan sendikacıların kontrolünde belirlenen baraj altı sendikaların başkanlarının ve kendine özgüveni kalmamış sendikacıların yöneteceği bir DİSK işçileri harekete geçirebilir mi?


Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur mu? Olur.



DİSK'in geleceği ile ilgili ipucu... DİSK, ışıklandırılmış, renklendirilmiş bir tünele sokulmuş işçilerin olmadığı bir çıkışa götürülüyor.



Sendika yönetimlerini işçilerin belirlemesi gerekir. Ancak bu yok artık. İcazetle sendikacılar seçiliyor. Üst kurul delegeleri profesyonel sendika yöneticilerinden, genel merkez, şube yöneticilerinden oluşuyor. Sonuç sendikacı ile işçiler arasında bir kast oluşmuş durumdadır. İşçilerin sendikaların yönetime gelmesi zor.

İşçiler için DİSK çok önemlidir. Çok şey bekler ama en çok mücadele bekler.


İşçi Sınıfımız her geçen daha fazla yoksullaşıyor.

Her geçen kazanımları elinden alınıyor.


DİSK'in 17. Olağan Genel Kurulu'nda neler oldu?

Kısa kısa notlar...


Kahrolsun Sarı Sendikacılık, Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Taksim Mücadelemiz, 1 Mayıs Şehitleri Ölümsüzdür, sloganlarına katılmayan bir genel kurul...


Mücadeleden çok diyalog vurgusu...

Ama bu diyalog sanki bir mücadelenin sonucundaki müzakereymiş gibi anlatma çabası...


Bol bol DİSK'in mücadele tarihinden anılar ama günümüzde anlatılacak bir anının olmayışı. İçine işçilerin katılmadığı yada katamadıkları bir kaç basın açıklamasını mücadele olarak gösterme çabası...


Sola kapalı bir anlayışın daha fazla kendini göstereceğinin mesajı verildi.


Kongrenin sonucunu belirleyecek olan Genel-İş, Lastik-İş, Birleşik Metal-İş sendikaları.


Genel-İş delegeleri bitse gitsek bu tür prosedürlere ne gerek var havasında mücadele olmayınca başka türlü düşünmeleri olmaz.

Delegeler, Moğollar Grubunun 'bir şey yapmalı' şarkısına coşuyor ama 'ne yapmalı' noktasında belediye başkanlarına umut bağlamışlar. Kabul etmiyorlar ama pratikler ortada.


Lastik-İş delegeleri bir tarikat üyesi gibi Genel Başkan nereye onlar orada peşinde. Genel başkan ayağa kalkıyor delegeler ayağa kalkıyor, yürüyor yürüyorlar. Delegeler bir anda salonda çıkıyor, salon dışında bir yerde toplanıyor, konuşmuyorlar birbirleriyle ama genel başkanları her seferinde farklı bir noktada ortaya çıkınca sloganlar başlıyor ve hep birlikte salona geri dönülüyor. Ve bu gün boyunca tekrarlayıp durdu.


Ki bu tarz Genel-İş Sendikası delegelerini de etkisi altına almış gözüküyor.

Bu nasıl bir çeşit tarikat?


Birleşik Metal-İş delegeleri kararsız hem gidişattan rahatsız hem yapacak bir şey yok havasında. Mevcut DİSK yönetiminde yer almanın dayanılmaz hafifliğini yaşarken kendi güçlerini unutmuş durumdalar. Kararsızlık ve kendi gücünü görememek DİSK'in ve Birleşik Metal İş sendikasının geleceğine olumsuz etkisi olacağı kesindir. Birleşik Metal-İş DİSK'in kurucu sendikalarındandır. İllaki ona göre davranacaktır...


Tekstil Sendikası delegeleri her zamanki gibi yine kendini hiç göstermiyor.


Enerji-Sen delegesi, sendikamız barajı aşarken DİSK yönetimini yanımızda görmedik demesi önemli bir gelişmedir. DİSK içerisinde yanlışa yanlış diyenlerin sayısı artmalıdır.


Dev Maden-Sen delegesi mevcut DİSK yönetimini yere göğe sığdıramamış olması alacağı görevi açık etmiş oldu. Sınırsız biat...


Dev Sağlık-İş, peşin satan satıcı rahatlığı içinde. Göreve devam...


Diğer sendika delegeleri mevcut DİSK yönetimini biraz kaçak eleştiriyor ama göreve hazırız diyerek yeni yönetime göz kırpıyor.


Bir önceki dönemlerde DİSK yönetimine alınan ama bu dönem yönetime alınmayanların serzenişleri... Sosyalist, solcu olduğunu hatırladıklarını ima ettiler.


Şu bir gerçek Mevcut DİSK yönetimine tam biat edenlere ufak tefek yardımlar olur, Mevcut DİSK yönetimini eleştirenleri yok sayma politikası bundan sonra da artacağı benziyor.


Doktor Arzu Çerkezoğlu'na karşı Nakliyat-İş Sendikası Forklift Operatörü Muzaffer Çetin'i DİSK Genel Başkan adayı olarak göstermesi DİSK'in çizgisinin ne olması gerektiğini ortaya koydu.


Genel Başkan adayı Muzaffer Çetin'in konuşma sırasında "yemek hazır" diyerek delegeler salondan çıkıp yemek kuyruğuna girdiler.


Tarafı da, amacı da net olan tek sendika Nakliyat-İş Sendikası.


Nakliyat-İş, DİSK'in adından, tarihinden, ilkelerinden mücadele geleneğinden uzaklaştırılarak bir diyalog merkezine, AR-GE dönüştürüldüğüne vurgu yaparak eskisinden daha fazla mücadele edeceklerini gösterdi.

Mevcut DİSK yöneticilerinin hepsi konuşmalarında Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu'na cevap vermek zorunda kalmaları mücadeleci, devrimci sınıf sendika ve sendikacıların yok sayılamayacağını göstermesi oldu.


Ali Rıza Küçükosmanoğlu'nun netçe ortaya koyduğu ve Nakliyat-İş Sendikası olarak mücadelesini verdikleri, sarı sendikacılığa, parababalarının işçi ve sendika düşmanlığına karşı, uluslararası sınıf dayanışmasını, ABD-AB Emperyalizmi ve Siyonizme karşı mücadelenin, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP), mülteci meselesi, Emperyalizmin Savaş örgütü olan NATO'nun yeni seçilecek DİSK yönetiminin de gündeminde olmayacağı ortaya çıktı.

Meral Akşener gibilerle, TUSİAD'la, İTUC- ETUC görüşmeler sürecek. Mücadele değil diyaloğa devam mesajı verildi.


Son not;

DİSK'in yeni yönetimine kim gelirse gelsin yine DİSK'i Genel-İş Sendikasının icazetli sendikal anlayışı ile Lastik-İş yönetecek.


Nasıl yönetecek? Yönetemeyecekler. Diyaloğa devam edecekler. DİSK'in adından, tarihinden, ilklerinden, mücadele geleneğinden biraz daha uzaklaşılacak.


Ancak, umut her zaman olduğu gibi devrimci sınıf sendikacılarında.


DİSK işçilerindir. Mücadeleye devam...


Miroğlu









 
 
 

Comments


05336668794

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2023, İşçi Ve Sendika tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page