EMPERYALİZMİ YOK SAYMAK

EMPERYALİZMİ YOK SAYMAK

Savaş nerede olursa olsun tüm dünyayı ekonomik, siyasi, insani her türlü etkiler. 

Futbol yorumcuları maç oynadıktan sonra devreye girerler. Topu kaleye göre sağdaki oyuncuya atsaydı, sağdaki oyuncu topu bir süre sürükleyip topu soldaki oyuncuya gönderseydi gol kaçınılmaz olurdu. Bu yorumun oynanmış maça hiçbir katkısı olmaz.

İşte toplumsal olaylarda da futbol yorumculuğu yapılıyor. İnsanlar savaşlarda öldürülüyor, hatta Filistin’deki gibi soy kırımına uğruyor. Dünyada kısık bir ses var. Ve bazen bu ses oradaki siyasal eğilime göre acaba olarak çıkıyor.

Evet gazeteciler, haberciler dünyada yaşanılan olayları duyururlar. Duyurmak zorundadırlar.

Profesörler, ekonomistler, siyaset bilimcileri bu olayları olası sonuçlarına göre yorumlayabilirler. Ve onlar sonucu değiştirmek için bir şey yapmayabilir, doğru yada yanlış analiz, tespit yapar geçebilirler. Burjuva siyasi partiler göstermelik söylemlerde bulunabilir.

Ama solcuların sadece yorumlama, analiz, tespit yapma gibi bir hakkı olamaz. Emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda başlattığı savaşlara karşı solcular emekçi hakların, işçi sınıfının yanında ama anında olması gerekir. Sınıf mücadelesi olarak görebilmeli ve sınıf bilinci ile hareket edebilmelidir.

ABD Emperyalizminin Ortadoğu’da ki çıkarları doğrultusunda ki savaş politikalarından dolayı ülkemize milyonlarca mülteci-göçmen geldi, gelmeye devam edecek.

Afganistan Suriye, İran, Irak, Filistin gibi ülkelerde yaşayan mülteci konumuna getirilen halk neden sadece Türkiyeye geliyor? Neden bu bölgedeki diğer İslam ülkeleri sınırlarını kapatıyor? gibi sorulmayan sorular var. Ülkesini terk eden yada etmek zorunda bırakılanların kimlerin kontrolünde nasıl yönlendirildiği ve yönlendirileceği üzerinde durulmuyor, sonuçları üzerinde HKP dışında konuşan neden yok?

Emperyalizme hiçbir söz söylemeden, emperyalizme karşı mücadele etmeden, kuru kuruya halkların kardeşliği söylemi sorunları ortadan kaldırmıyor.

Emperyalizm halkları birbirine düşman eder, halkların yaşadığı tüm sorunların kaynağını oluşturur. 

Ne yazık ki bugün ülkemizde solun çok büyük oranı olayları sonucu ile değerlendirme yapıyor. Yani futbol yorumculuğu yapıyor. Ortaya çıkan sonuç ile ilgileniyor. Ülkesini terk eden, terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca insan üzerinden politika yürütülüyor. Elbetteki sahip çıkmak gerekiyor. Elbetteki göçmen- mülteci konusu önemli bir konudur.

Ortadoğu halkı göçmen-mülteci konumuna getirilirken aynı zamanda parababaları için ucuz işgücü yaratılmış oluyor. Bunlara diyecek söz yok.

Ama tek sorun göçmen-mülteci sorunu değildir. Sorunun ana nedenini bilmek gerekir. O nedende ABD-AB Emperyalizmi Ortadağudaki petrolün bekçiliğini yaptırdıkları Siyonist İsraille petrol zenginliğini elde tutabilmek ve dünya halklarına gözdağı vermek için Ortadoğuda savaşlar çıkartmasıdır.

Yüzbinlerce insan, çocuk, kadın parçalanarak hayatın kaybediyor, sakat kalıyor.

Ülkesi cehenneme dönüşen milyonlarca insan ülkesinde açlık, yoksulluk sefalete mahkûm ediliyor.

Emperyalistler çıkarları için çıkardıkları savaşın sonucunda girdikleri her ülkede daha gerici iktidarları var edip zulümlerine onlar aracılığı ile devam ederek çıkıyor.

Tüm bunlara karşı sessiz kalmak en büyük insanlık ayıbıdır.

Solun da ne yazık ki gerek ülke içinde gerek uluslararası alanda bölge halkıyla, göçmen ya da mültecilerle hiçbir bağı yok. Bu büyük bir sorundur.

Bu durumun nedenleri vardır.

Son yıllarda vakıflardan alınan projeler, fonlar üzerinde sol sosyalist düşünceye dayatılan, gerçekleri göz ardı ederek, emperyalizmi yok sayarak halkların kardeşliğini savunmak, nedenlerden biridir. Hal böyle olunca, halkların kardeşliği, sadece o cehennemde kurtulduğu düşünülen insanlara yardım ediyor gözükmekten öteye gidemiyor.

Anlatmak isteğim şudur. Halkların kardeşliği, halkların kendi ülkesinde yaşayabilmesi için emperyalizmle mücadele etmekle olur.

Onun dışında tüm söylemler emperyalist çıkarlara hizmet etmek olur.