Grev Hakkı Var mı, Yok mu?
- İşçi Ve Sendika
- 1 Ağu
- 2 dakikada okunur
Yasaya göre işçilerin sendikaya üye olma hakkı var.
Ama pratikte öyle mi?
İşçi sendikaya üye olabilir.
Ama sonra kapının önüne konulma riskiyle karşılaşır.
Sendika, çoğunluğu sağlarsa toplu iş sözleşmesi yapabilir.
Ama işveren buna itiraz eder, dava yıllarca sürer. Haydi bu engelleri aştı sendika...
Peki grev hakkı?
Evet, 6356 Sayılı Kanun sendikaya grev hakkı tanıyor.
Ama aynı yasa, 63. maddesiyle bu hakkı işlevsizleştiriyor.
“Milli güvenliği bozucu nitelikte” gerekçesiyle grev 60 gün ertelenebilir diyor.
Ama bu bir erteleme değil, doğrudan YASAKtır.

Türkiye Genel Maden İş Sendikasının
"6356 sayılı Yasa'nın öngördüğü yasal prosedür gereği Yetki Belgemizin düşmemesi için Grev Uygulaması için son günümüz olan 1 Ağustos 2025 Cuma günü saat 08.00'dan itibaren başlatılmak üzere Grev Kararı ve Grev Uygulama Kararı alınmıştır." açıklamasının ardından Kamu Çerçevesi Protokolü içinde yere alan Eti Madendeki grevi dört bölgede yasaklandı.
Gerekçe ne? “Milli güvenlik bozucu nitelikte…”
AKP, grev yasaklarını bir istisna değil, bir politika hâline getirdi.
Bunu kendileri de açıkça söylüyor…
“Grevleri işverenlerin lehine bitirdik.”
Grev, bir işyerinde çalışan işçilerin çalışma ilişkilerinden doğan çıkarlarını korumak ya da geliştirmek amacıyla toplu olarak ve birlikte işi bırakmalarıdır. Yasal mı? Yasal… Belli prosedürler tamamlandıktan sonra greve çıkılır mı? Evet. Şu bir gerçek. Grev yoksa işçiler talep ettiklerini değil hükümetin yada işverenin en son teklifi çerçevesinde verileni kabul etmek zorunda kalırlar.
Bunu kabul etmezlerse ne oluyor?
6356 Sayılı Kanun 63. maddenin 3. fıkrası devreye giriyor:
Erteleme sonrası anlaşma sağlanamazsa, konu Yüksek Hakem Kurulu’na gider.
Bu kurul karar verir.
Ve çoğu zaman işçiye düşük zam, hak kaybı, irade dışı sözleşme kalır.
Yani:
Grev fiilen engelleniyor.
İşverenin işçiyi sendikayı da ciddiye alması gerekmiyor.
İşçilerin iradesi ve sendikanın gücü yok sayılıyor.
Grev hakkı kâğıt üstünde var, uygulamada yok.
Bu durum, işçiyi sendikadan ve örgütlülükten uzaklaştırmak için kullanılıyor. Sendika hakkını prosedüre, grev hakkını hayale çevirmenin adıdır bu.
Peki çözüm?
DİSK Birleşik Metal-İş’in 2025 yılının başlarında ki MESS sözleşmelerinde grev yasaklamalarına karşı yaptığı gibi davranmak gerekiyor. Birleşik Metal İş grev yasağını tanımayıp fiilî mücadeleyi sürdürerek talep ettiği hakların önemli bir kısmını almıştı.
Ama TÜRK-İŞ'den, HAK-İŞ'den ve bağlı sendikalardan bu tavrı beklemek ölü gözünden yaş beklemeye benzer… İmzalar, hiçbirşey değişmeden, bugün olmazsa yarın atılır...
Miroğlu



Yorumlar