HAZIRLIKLIYDIK

HAZIRLIKLIYDIK

Hazırlıklıydık. Deprem olacaktı deprem bölgesinde yaşıyoruz. Bilim insanları söylüyordu. Biliyoruz. Prof. Dr. Naci Görür, "Malatya-Adıyaman-Maraş için bir proje hazırladık, Devlet Planlama Teşkilatına (DPT), TÜBİTAK'a da sunduk, reddedildi, diyor. Hepimiz şahidiz. TV'lerde söyledi, her yerde söyledi, çırpındı" gördük, biliyoruz. Bilim insanı sorumluluğu ile yapması gerekeni yaptığını biliyoruz. Geliyor dedi, olacak dedi ben söylemiyorum, bilim söylüyor dedi... Ve diğer bir çok bilim insanı gibi.

Belki gece olmayacak. Belki gündüz gelecek. Belki kar, kış, kıyamette, belki yazın en sıcağında gelecekti. Bir gece ansızın gelmeyecek. Biliyoruz ki gelecek.

Hazırlıklıydık. Gecesine de gündüzüne de...

Battaniye isteyecektik, Pantolon, gömlek, kazak, palto, ayakkabı... Çorap... İlaç..

Gıda... Aş isteyecektik. Sıcak bir çorba, kuru ekmek de olsa yeter... Su olmazsa olmaz. Bir tas su vereni bekleyecektik. Toplanma alanımızı arayacaktık. Hastane arayacaktık, Biliyorduk. Çadıra ihtiyacımız olacak hem de çok. Bebelere süt, mama, ısınma, barınma... Bekleyecektik. Anaların feryadının yankısına dayanacak bir dağ isteyecektik. Babaların çaresizliğini gizleyecek fizik formülü bulun diyecektik.

Hazırlıklıydık, biliyorduk depremi ama bugün ama yarın ama şimdi... Çığlıkları duyacaktık, yeri göğü depremden daha çok yaracak imdat sesleri... "Sesimi duyan var mı",

Hazırlıklıydık. Biliyoruz... Binlerce ev, bina enkaz olacak ve o enkazın altında canlarımız kalacak. Kaç canımızın enkaz altında kaldığını bilmeyeceğimizi biliyorduk. Açlığı, susuzluğu soğuğu, sıcağı bir tarafa bırakıp enkaz altındaki anamızı, babamızı, çocuğumuzu, kardeşimizi, komşumuzu sağ salim yanımızda görmek olacaktı...

Alt yapı, üst yapı dağılacaktı, biliyoruz. Yollar kapanacak, elektrikler kesilecek, telefonlar çekmeyecek. Başbaşa kalacağız kendimizle.. Ama yine de birlikte üstesinden geleceğiz felaketin... Dayanışmayla...

Denetimsiz yapılan binalara, çarpık kentleşmeye göz yumanları, imar aflarını biliyorduk. Halkımız için güvenli yaşam alanları yapmayanları, biliyorduk. Büyük felaketin sorumlusu kâr, rant, sömürü, parababaları düzenidir. Biliyoruz.

Hazırlıklıydık.

Ama yine hazırlıksız yakalandık.

Tek beklentimiz can kayıplarının daha fazla artmaması...

Miroğlu