top of page
Ara

PAZARLIK

  • Yazarın fotoğrafı: İşçi Ve Sendika
    İşçi Ve Sendika
  • 28 Ara 2023
  • 2 dakikada okunur

PAZARLIK

 

Alışverişte pazarlık nasıl yapılır?

Konum parayı kimin verdiğine göre değişir.

Şöyle düşünün. Diyelim ki ikinci el bir arabanız var. Fiyatı kim ve nasıl belirler?

Önce piyasa araştırılır. Modeline, markasına, yılına, aracın kilometresine, hasarına vb durumlarına bakarak bir fiyat çıkar. Tüm bunlara rağmen istediği fiyatı satıcı belirler. Yani satıcı benim bir arabam var. Fiyatımda bu der. Alıcı ise bu belirlenen fiyata karşı kendi fiyatını ortaya kor. Satıcının fiyatı yüksek alıcının fiyatı düşük olur. Sonra ortada bir rakam ile anlaşılır ya da vazgeçerler.

Pazarlık böyle olur.

 

Satıcının rakamı düşük alıcın rakamı yüksek olduğu bir pazarlık olmaz. Arabanın sahibi, aracım 500 bin TL alıcı, ben arabana 600 bin TL veriyorum diyerek pazarlığı başlatalım demez. Satıcının 600 bin alıcının 500 bin demesi gerekir ki pazarlık başlasın.

 

Neden anlattım bunu?

Hepimizin bildiği gibi işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda üç taraf bir taraf olmuş bir tiyatro oyunu sergilendi.

 

Asgari Ücret sefalet ücreti, ortalama işçi ücreti adına ne derseniz deyin belirlendi biliyorsunuz. 17.002 TL oldu. Ve son aşamada bir tiyatro oyunun finalindeki gibi TÜRK-İŞ repliğini yeniledi. 18 bin olması gerekir diyerek şerh yoktu rakama.

 



Ama aynı TÜRK-İŞ pazarlığı Kasım ayının açlık sınırı olan 14.025 TL ile başlatmıştı.

TÜRK-İŞ işçileri temsilen Asgari Ücret Tespit komisyonundaydı değil mi? Evet. Neyin pazarlığı yapılıyordu. 2024 yılı için asgari ücret. Peki araba örneğinden yola çıkarak. Bu pazarlık masasında (teşbih de hata olmaz) alıcı kim satıcı kim? Alıcı İşverenler. Satıcı TÜRK-İŞ. Yani TÜRK-İŞ işçilerin iş gücünü pazarlıyor işverenlere karşı. Öyleyse pazarlığa TÜRK-İŞ satıcı olarak yüksek rakamda başlaması gerekirdi değil mi? Evet. Alıcı olan işverenler ise düşük rakam teklif etmesi gerekir değil mi? Evet. Öyleyse 14.025 TL’ye karşı işverenlerin, pazarlık sünnet diyerek, 13 bin demesi kadar doğal bir şey olamaz. TÜRK-İŞ işverenlerin yapması gereken teklifi yaptı. Böylelikle işverenleri rahatlattı.


Burada çıkan sonuç, pazarlık en başında bağlanmış, bitirilmiş bir tiyatrodan ibaret olduğudur. Aslında işçi sınıfımıza, emekçi halkımıza 14.025 TL’ye razı olun diyerek beklentileri en aşağı çekmekti. Sonrasında oluşabilecek tepkileri azaltmaya yönelik bir rakamdı.


Pazarlığı 14.025 TL’den başlatan TÜRK-İŞ bu rakamı yakarılara çekebilir miydi? Hayır. Niyetti de yoktu. TÜRK-İŞ bir kez daha satıcılığını, sarı sendikacılıktaki anlamıyla ortaya koymuş oldu.


TÜRK-İŞ’e bağlı, görünürde işçiden yana olduğu algısı yaratılan ama aslında sarı sendikacılık yapan sendikalarından da bu rakama ses çıkmaz. Sessizlikleriyle açıklanan rakama onay verirler. Birçok sol çevre hala TÜRK-İŞ’i eleştirir ama TÜRK-İŞ’e bağlı bu görünürde işçiden yana özünde sarı sendika olan sendikalara işçileri yönlendirmeye devam ederler.

Son söz;

Açıklanan Asgari Ücret beklenmedik bir rakam değildir. Çünkü Asgari Ücret sınıf mücadelesinin ortalamasıdır.  Mücadele yoksa farklı bir şey beklenemezdi. Mücadeleye devam...


Miroğlu

 
 
 

Comentários


05336668794

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2023, İşçi Ve Sendika tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page