SARI SENDİKACILARIN YALANLARI ve TEK DOĞRULARI

SARI SENDİKACILARIN YALANLARI ve TEK DOĞRULARI

Sarı sendikalara işçiler, sendika işçiden yana olur sendikadan işçiye zarar gelmez diyerek üye olurlar. Ancak süreç üzerinde bu sendikaları tanır, anlar ve onlardan kurtulmak isterler.

İşte bu noktada işçiler, klasik sarı sendikacıların yalan ve hileleri ile karşılaşırlar.

-Sarı sendikacıların yalanlarında tutarlılık yoktur. Yalanı başka bir yalanla kapatmak isterler.

-Dün söylediğini inkar eder suçu karşı tarafa atabilirler...

-Söylediği yalana sahip çıkmaz başka biri söylemiş gibi davranabilirler...

-Sarı sendikacılarda yalanda sınır yoktur. İşçilerin tepkisinin yoğun olduğu, örgütlü toplu iş sözleşmesi yaptığı işyerlerinin adını söyleyemez. Ortada bıraktıkları, sahip çıkmadıkları işçilerden söz etmezler. Çok sıkışırlarsa ilk kez kendilerinin toplu iş sözleşmesi yaptığı işyerinde işçilerin başka bir sendikadan istifa ederek kendilerine geldiğini söylebilirler. O an işe yarasın ötesi önemli değil.

-Kendilerinin işçilere yaptığı ihaneti, sanki başka sendikalar yapmış gibi anlatabilirler...

-İşçilerin hiçbirşey bilmeyeceğini, anlamayacağını düşünürler...

-Kendilerinin yarattığı güvensizliği üzerine almazlar...

-İşverenlerle her türlü pazarlığı kapalı kapılar ardında yapar tüm olumsuzlukları işçilere yıkarlar.. Ama toplu iş sözleşmelerinde işçilere alamadıkları haklarını, siz arkamızdan durmadığınız için işverene kabul ettiremedik diyerek suçu işçilere atarlar.

-Bir sonraki sözleşmede mutlaka daha iyi sözleşme yapacağız diyerek tüm sorunların çözümünü hep gelecek yıllara bırakırlar.

-İşçilerin başka bir sendikaya geçmedeki kararlılığı durumunda kendilerini değil işçilerin kendi iradesiyle geçmek istedikleri sendikayı tartıştırmak isterler.

Ücret düşüklüğü, çalışma koşulları, işçiler arasında ücret farklılıkları, sarı sendikadan önceki hakların hergeçen gün geriye gidişi, ileriye giden hiçbirşeyin olmayışı, hak kayıpları... Ve tüm bunlara karşı yüksek aidatlar, konuşulmasın, tartışılmasın...

-Tartıştırmak istedikleri sendikaya, işçilere yapmış oldukları kendi ihanetlerini yıkmaya çalışırlar...

-İşçilerin kendi iradesiyle gittiği sendikayı eylemci sendika diyerek işçilerin gözünü korkutmak isterler...

- Ama işçilerin kararlılığı karşısında, o güne kadar yapmadıkları grev, eylemi işçiler başka sendikaya geçmek isteyince grevse grev, eylemse eylem demeye başlarlar...

-İşçilerin dünya görüşü doğrultusunda en büyük solcu, yada sağcı, yada dindar olurlar...

-İşçileri kendi aralarında bölmeye çalışırlar...

Tüm yalan ve hileleri tutmazsa,

İşçilerin kendi iradesiyle geçmek istedikleri sendikayı, terörist, vatan haini, dinsiz ilan ederler...

Onlardan daha büyük sendikacı, işçiden yana yoktur ama sıkışınca,

-'Patron bizi tutuyor' diyerek işçileri tehdit etmeye başlarlar. Böylelikle kimin tarafından olduklarını açıkça ortaya koyarlar. Doğru söyledikleri tek söz ve doğruları budur...İşçiden yana değil patronların çıkarları için mücadele ederler.

Miroğlu