top of page
Ara

SENDİKA EMEKÇİLERİ

  • Yazarın fotoğrafı: İşçi Ve Sendika
    İşçi Ve Sendika
  • 14 Ağu 2023
  • 3 dakikada okunur

SENDİKA EMEKÇİLERİ


Sendikada çalışan işçilerin sendika hakkı var mı? Var. Peki kaç sendikada işçiler sendika hakkını kullanıyor?

Sendikalarda çalışan işçiler 'iyi ücret' mi alıyor? İyi ücret almak örgütlenmenin önünde engel mi? Sendika yöneticileri işçilerin sendika üyesi olmasına karşı mı çıkıyor?

Ya da sendika yöneticileri başka sendikalara güvenmiyor, üyesi işçilere sahip çıkmaz, satar mı diye düşünüyorlar? Olmaz. Çünkü işçiler, çalıştığı sendikanın bağlı olduğu konfederasyonlardaki sendikalara üye oluyor. Çalıştırdığı işçilerin üyesi olacağı sendika başkanlarıyla konfederasyonlarda çok güzel anlaşıyorlar, neden onlara güvenmesinler ki?


Çok daha fazla soru sorulabilir. Ama cevap değişmez. Sendikada çalışan işçiler sendikalara üye olmak isterse olamıyor. Yasal bir engel yok tabi ki. Engel olan sendikacılardır. Ki o sendikacılar yasal hakkını kullanarak sendikaya üye olan sendika emekçisini istifaya dahi zorlayabiliyor. Çok benziyor değil mi sıradan bir işvereninin tavrına. Belki de "biz bir aileyiz aramıza üçünü kişileri sokmayalım" bile diyorlardır.


Ama işçinin toplu iş sözleşme beklentisi yoksa üyelikte sorun olmuyor. Hatta o zaman adı dayanışma oluyor. Aynı konfederasyona bağlı sendikanın üye sayısı artıyor.


Hatta işçilerin çalıştığı sendika başkanın noktasına virgülüne belirlediği, ne işçinin nede üyesi olduğu sendikanın belirleyici olmadığı toplu iş sözleşmesi de imzalanabilir. Ama işçi ne sendikalı nede örgütlü sayılıyor.


Sendika Anayasal bir haktır. Karşı olmak, engellemek işçinin Anayasal hakkının gasp edilmesi demektir. Bunu en iyi sendikacılar bilir.



Şuanda sendikalarda çalışan binlerce işçi var. Ve hiçbiri toplu iş sözleşmeli değil.

Ne var bundan demeyin. Milyonlarca işçi sendikasız, önce onları örgütlesinler diyebilirsiniz. Doğrudur.

O işçiler yüksek para alıyor ya da çalışma koşulları diğer işyerlerinden iyi, patron yok başlarında demeyin. Sendika çalışanları başkanların adamıdır da demeyin, örgütsüz olunca birilerinin adamı olmanız kaçınılmaz olur.

Sendika işçilerinin çalışma koşulları belirsizdir. Bir tarafta günlerce sendikaya uğramayan, ücret alma dışında sendikasıyla bağı olmayan, yüksek maaş alan sendikacılar, diğer taraftan fazla mesai ücreti almadan çalışan sendika emekçileri. Ücretler bir çok sendikasız işyerinde alınan ücretlerle benzerlik taşır. İş garantileri yoktur. Gelen her yeni yönetim burada çalışan işçiler için son işgünü anlamı taşıyabilir. Özellikle sarı sendikalarda sendikal mevzuatı, prosedürlerini hakim olanda, takip eden de sendika çalışanlarıdır. Ve onlar sendikaların devamlılığını sağlarlar.

Bir sendikada mücadele, örgütlenme yoksa, yani görüntüde var yada patronlar kontrolünde toplu iş sözleşmeleri yapılıyorsa, o sendikada çalışan işçiler baskı altındadır. Hak aramalarının önüne geçilir. Orada patron işçi ilişkisi en ağır bir biçimde hissedilir.


Sendikaların tüm faaliyetleri örgütlenme üzerine olduğu bilinir, değil mi? Evet ama durum böyle değildir. Sendikacıların çoğu örgütlenmeye karşıdır. Örgütlülükten korkarlar. Bu nedenle kendinin içinde olduğu örgütlenmeye dahi şüphe ile bakarlar. İşyeri örgütlenmelerinde ve genelde dikkat ettikleri tek şey kendilerine karşı çıkabilecek işçileri saf dışı etmek üzerine bir anlayışa sahiptirler.


Bu anlayışa sahip sendikacılar kendi yönetiminde bulunan işçilerin de sendikalaşmasını istemezler.


Ama sendikalara üye olmasını istemedikleri işçilerle, 8 Martta kadın işçilere karanfil dağıtarak, 1 Mayıslarda işçinin eline 'Yaşasın 1 Mayıs" dövizi verip resim çekerler. Veya sendikanın tarihi ile ilgili özel günlerde sendikada veya sahip oldukları tatil sitesi, otel, dinlenme tesislerinde çalışan işçilere önlük, şapka giydirerek kapı önüne çıkartıp onlara klasik sendikal söylemlerle nutuk çekerek görüntü verirler.


Evet, bir sendika çalıştırdığı işçilerin koşulları ne kadar iyi olursa olsun (ki bu iyi koşullar sendikacıların iddiasıdır) sendikalaşmasının önünde engel olmamalı hatta önünü açmalıdır. Örgütlülük bir kültür, örgütlülük bir yaşam biçimi olmalıdır.


Yazıya soru ile başladık soru ile bitirelim.

Yöneticisi, çalışanı topyekûn örgütlenme mücadelesi içinde olan yada gönüllülük usulü mücadele veren sendikaları bir tarafa bırakırsak, ki sayıları fazla değildir. Bünyesinde, gerek sendika binalarında gerek sosyal tesislerinde (oteller) çok fazla işçi çalıştıran DİSK'e bağlı Genel-İş (Sosyal-İş ile sadece sendika çalışanları için sözleşme yapıyor, ya tesislerde çalışan işçiler ne olacak?) Birleşik Metal-İş veya Lastik-İş Sendikası çalışanlarının sendikası var mıdır?

Bu soruyu, holdingleşen TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve bağlı sendikalar için sormaya gerek var mı?


Miroğlu






 
 
 

Commentaires


05336668794

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2023, İşçi Ve Sendika tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page