Örgütsüzlük:Tüm Sorunların Temeli
- İşçi Ve Sendika
- 14 Nis
- 2 dakikada okunur
İşçilerin En Büyük Sorunu: Örgütsüzlük
Örgütsüzlük: Tüm Sorunların Temeli
Bugün işçi sınıfının karşı karşıya olduğu en temel sorun örgütsüzlüktür. Düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, işsizlik ve asgari ücret ve emekli maaşlarının açlık sınırının altında kalması… Bunların tamamı işçilerin dağınık, örgütsüz ve birbirinden kopuk olmasının doğrudan sonucudur.
Sendikalara karşı öne sürülen gerekçeler sıkça tekrar edilir: “Aidatlar yüksek”, “Sendikacılar çok para kazanıyor”, “Sendika işçiyi masada satıyor”... Evet, bu eleştiriler bazı örneklerde doğrudur. Ancak bu bahaneler, örgütsüzlüğü meşrulaştırmaz. Bugün Türkiye’de sendikalı işçilerin oranı yalnızca %14 civarında. Toplu iş sözleşmeli çalışanların oranı ise %7’yi bile bulmuyor. Sendikalı işçilerin ücretleri, çalışma koşulları sendikasız işçilerin çalışma koşullarını göre daha iyidir. (Burada, "en kötü sendika sesndikasızlıktan iyidir", sonucu çıkmasın kötü sendika kötüdür.. Onu değiştirmek için mücadle gerekir. ) Gerçek bu kadar açıkken bahanelerin ardına sığınmak, işçiyi daha da güçsüz bırakmaktan başka bir işe yaramıyor.

Sadece Ekonomik Değil, Siyasi Örgütsüzlük de Sorun
Örgütsüzlük yalnızca işyerlerinde değil, siyasette de derinleşmiş durumda. İşçiler, siyasal olarak da temsil edilmiyor. Bu durum, çalışma yaşamındaki hakların alınamamasının başlıca nedenlerinden biri. Çünkü ekonomik mücadele, siyasal bir arka plana sahip olmadığında kazanımlar ya geçici kalıyor ya da hiç elde edilemiyor.
Sol-sosyalist partilerin eksikleri elbette vardır. Ancak bu partiler hiçbir zaman burjuva partilerle bir tutulamaz. Bugün Türkiye’de hem iktidar hem muhalefet partileri büyük ölçüde sermaye çevrelerinin çıkarlarını savunuyor. Hiçbiri işçinin yanında değil. Sadece seçim zamanı işçinin kapısını çalanlar, seçimden sonra patronların çıkarları için çalışıyorlar.
İşçi sınıfının ve emekçi halkımızın sorunlarını çözecek burjuva siyasi partileri değil sol-sosyalist partilerdir.
Sol-Sosyalist Partilere Yönelik Önyargılar
Sol ve sosyalist düşünceler, işçiler arasında hâlâ “bölücülük”, “vatan hainliği” gibi etiketlerle bastırılıyor. “Onlar bir avuç, bize ne faydaları olacak ki?” deniyor. Oysa sosyalistler, işçinin haklarını savunmak için mücadele eden, en azından buna niyeti olan tek siyasal güç. Belki fabrikalarda, işyerlerinde örgütenme içiersinde doğrudan yer almıyorlar, belki her grevde doğrudan bulunmuyorlar, ama desteklerini sunuyor, ses olmaya çalışıyorlar.
İşçiler kendilerine düşman değil, dost olanı tanımalı.
Sonuç: Kurtuluş Örgütlü Mücadelede
Tarih boyunca işçiler ne kazandıysa örgütlü mücadeleyle kazandı. Bu mücadele kolay değildir, zaman alır, bedel ister. Örgütsüzlüğünü sonucu; yoksulluk, açlık, sefalettir. İşçi sınıfı; haklarını kazanmak, geleceğini kurmak ve insanca yaşamak için hem sendikal hem de siyasal anlamda örgütlenmek zorundadır.
Unutulmamalı:
Örgütsüz işçi, çaresiz işçidir! Örgütlü işçi ise bir güçtür, değiştirme kudretine sahiptir. Örgütsüz halk köle halk, örgütlü halk yenilmez!
Miroğlu
Comments