SENDİKAL İLETİŞİM

SENDİKAL İLETİŞİM

Sendikaların eğitim çalışmaları var. Eğitim salonlarında sendikal mevzuatı, sendikal mücadelenin tarihçesini, sendikaların ortaya çıkış gerekçeleriyle birlikte anlatırlar. Anlatılması da gerekir. Ama bunları anlatmadan önce sendikalı işçilerin nasıl davranması gerektiği, işyeri temsilcilerinin görevlerinin neler olduğunun anlatılmasıdır.

Çünkü işçiler genel olarak toplu iş sözleşmesi ile birlikte hatta sendikaya üye olduğu andan itibaren herşeyin birden değişeceğini düşünür yada öyle olmasını bekler ve ister.

Üyelikler sanal ortamda yapıldığı, sendikacılarda işyerine uğramadığı için bir çok işçinin üyesi olduğu sendika ile bağı yok denecek azdır.

Üyesi olduğu sendikanın adını dahi bilmeyen işçi çoktur.

İşçiler üyesi olduğu sendikasının adını ve hangi işçi konfederasyona bağlı olduğunu bilmesi sendikal mücadeleye önemli katkısı vardır. Bunun eğitimlerde anlatılması gerekiyor.

İşçi, sendikasının yerini bilmeli ara sırada olsa sendikasına gitmelidir. Bu biçimiyle bir aidiyet duygusu oluşur. İletişim güçlenir.

İşçilere anlatılması gereken, olmazssa olmaz olan ilk şey, toplu iş sözleşmesi (TİS) ile işyerinde herşey birden değişmeyeceğidir. Değişim zaman alır. Patron aynı, müdür şef aynı. İşçiler aynı kalırsa eski düzen aynı kalmaya devam eder.

Yaşadığı sorunları eskisi gibi müdür, amir, şef kim varsa onunla çözmek yerine TİS'e göre sendika temsilcisi ile dolayısıyla sendikası ile görüşebilceğini bilmelidir.

Sendikadan işçilere, işçilerden sendikaya doğru iki yönlü bilgi akışı vardır.

Temsilciler işyerinde sendikanın görünen yüzüdür. İşçi seçtiği temsilcisini bilmeli, tanımalıdır. Temsilci işyerinde işçilerin sorunlarını çözebilmesi için yapılan toplu iş sözleşmesine hakim olmalıdır.

Toplu iş sözleşmesinin uygulanabilmesi doğru bilgi akışına bağlıdır. Bu bilgi akışı da temsilciler aracılığı ile olur. Bilgi eksik yada yanlış akarsa TİS kağıt üzerinde kalır.

İşçiler sendikanın haberinin olmadığı, bilmediğı sorunların çözülememesinden sendikasını sorumlu tutmaya başlar.

Doğru işlemeyen bilgi akışı işçileri sendikadan uzaklaştırır.

Kesinlikle bilinmesi gereken bir konuda şudur.

Sendika toplu iş sözleşmesi ile işyerinde idari işlere karışmaz. TİS ile işyerinin işyerinin sevk ve idaresi sendikadan değil işverendedir. Sendika ancak uygulamada toplu iş sözleşmeye aykırılık olduğu yada mobbing, angarya durumlarında devreye girer.

Sendik işyerinin insan kaynakları, muhasebe işlerini takip eden bir kurum değildir.

İşyerinde işçinin bölgesinin değişmesi, terfi alıp alamaması tamamen işverene aittir. Sendika ancak işverenin bu konuda adil davranmadığı yada sendika üyesi olan olmayan işçiler arasında ayrım yaptığı zaman dahil olabilir.

Bilinmesi gereken bir konuda şudur.

Toplu iş sözleşmesinin var olması

işçiye işyerine geç gelmek, erken gitmek, görevi dahilinde verilen işi yapmamak gibi

disiplinsiz davranış hakkı vermez. Disiplinsiz davranan işçilerin uyarılmasına rağmen bu davranışlarına devam etmesi o işçiyi sendikasının savunması zorlaşır.

Ki yanlışı işverene karşı savunmak işyerinde sendikal süreci olumsuz etkiler.

Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biride şudur.

İşyerinde işçilerin aleyhine bazı işverenlerin uygulamaların, sendika böyle istedi, toplu iş sözleşmesinde aleyhinize maddeler var gibi çoğu kez yalan olan gizliden gizliye yayılan haberler örgütlülüğü kırmaya yöneliktir. Bu çoğu kez patron vekilleri tarafından ortaya atılır. Bunun için çeşitli vaatlerle yanlarına çektikleri işçileri de kullanılabilirler. Eğer işçiler bu oyuna gelirse haberin yalan olduğu anlaşılmış olsa da örgütlülük yara almış olur. Güvensizlik büyür.

Sendikal örgütlülük güven üzerine kuruludur. Parababaları bu güveni kırdığı andan itibaren herşey onlar için çok kolaydır.

Bu anlamda işyeri temsilcisi uyanık ve sendikasıyla iyi bir iletişimi olmalıdır ki yaşanılan olumsizluklara anında müdahale edebilsin.

İşçilerin bilmesi gereken en önemli konulardan biride şudur.

Sendika hergün toplu iş sözleşmesi yapmaz. Sözleşmeler en az bir en fazla üç yıl olarak yapılır. Her sorun karşısında Sendika toplu iş sözleşmesine yeni maddeler ekleyemez.

Grev ancak toplu iş sözleşme sürecinde yapılabilir.

İş bırakma, iş durdurma ancak toplu sözleşmeye aykırılık durumlarında olabilir.

İşçiler bilmelidir ki,

Sendikalar aracı bir kurum değil doğrudan kendisini temsil eder.

İki taraf vardır, biri işveren diğeri sendikası ile birlikte işçinin tarafı.

İşçiler değişecek, işçiler değiştikçe işveren ve vekilleri de değişmeye başlar. Yani sendikayı kabullenme başlar.

Unutmayalım ki,

işçilerin sendikalarıyla iletişimi sendikaları da değiştirir. Sendika aidat alan, komisyoncu, dayıbaşı değil işçilerin kendisidir...

Miroğlu