SEÇİMLER BİTTİ
- İşçi Ve Sendika
- 31 May 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Haz 2023
SEÇİMLER BİTTİ
14 Mayıs 2023 seçimlerinde solculuğu yaşamak.
Evinde televizyon başında vede sosyal medyada solcu olanlar seçim sürecinde medyanın da etkisiyle doyasıya solculuğunu yaşadılar.
Ki o solcular, solun sınıf mücadelesi içinde yer aldığını bilmez. Solun neden NATO karşıtı olduğunu bilmez. Eylem alanlarında görülmez. İşçi eylemlerine gitmez. Ama solcudur...
Kimse itiraz etmesin böyle solcularımız var artık.
Onların bir kısmı; Gençliğinde yada üniversitede solculukla öyle yada böyle ilişki kurmuş ama sonrasında solla ilişkisi kalmamıştır.
Bazıları;

Yolda geçerken hak arayan işçilerin eylemine göz ucuyla bakıp ama işçilere destek veremezler. Kazanamazlar, böyle eylem olmaz…
Onların başka bir kısmı;
Toplumsal olaylarda kendilerini anında bilirkişi atarlar. Toplumsal olaylarda etkilenen tarafta değil hatta toplumun yaşadığı, yaşayacağı tüm olumsuzluklara karşı kendilerinin koruma zırhlarının olduklarına inanırlar.
Ve onların bir kısmı;
Evinde solcu, dışarıda konuşmaz, bir duyan olur, sıkıntı olmasın.
Dost ortamında analist olur, durum tespiti yaparlar. Solculuğun mücadeleci yanı rahatsızlık verir onlara…
Yıllarca solun mücadeleci anlayışından uzak hatta eleştirel sürdürdükleri yaşamlarında önlerindeki, suya sabuna dokunmadan, solcu olma fırsatını bir kısmı kaçırmak istemedi. Birçoğunun ilk kez oy vereceği partinin %3 belki de %5 oy alacağına inandılar. Ve inandırmak istediler halkımızı.
Bir kısmı;
Ekonomisttir.
Ekonomi onlarda sorulur, ekonomi üzerine saatlerce konuşabilirler ama programları yok ve üstelik ne etkili nede yetkilidirler. Ben olsam ile başlar tüm cümleleri …
Tarım ve hayvancılık bitmiş, ne yapsın çiftçi? Çözüm için program, planları yoktur. Ben olsam…
Üretim yok, sanayi gelişmemiş, ithalat, ihracatın çok çok üstünde biliyor ama, amadan ötesi yoktur. Ben olsam…
Ne yaparsın? Hiç. Yoksun çünkü...
Bir kısmı;
Sosyal medyada entelektüel paylaşımcıdır. Dünya edebiyatında özlü sözlerle topluma bir şeyler anlatmak isterler.
İşyerlerinde akil adam, danışılandır yani tarafsızdır.
Sendikal örgütlenmelerde sendikalara güven olmaz ve hatta işçiye güven olmaz. Sendikalar işlevini bitirmiştir. Çok yaşamış, görmüş geçirmiş biri ancak nerede nasıl yaşamış kanıtı yoktur.
İşçi direnişlerinde direnişle hak alınmaz, çağımız pazarlama çağı, çağımız müzakere çağı patronla oturur konuşur hakkını alırsın. İşine gelir çalışır işine gelmez çalışmazsın. Orta yolu bulandır.
Yılda bir kez, 'Yaşasın 1 Mayıs', izin var değil mi?
Ve bir kısmı;
Liberal, gazeteci, yazar, televizyoncu, profesör, sanatçı, oyuncu ama solla uzaktan yakından alakası olmayanlar solculuk deneyimi yaşadılar. Varolan düşünce yapılarıyla...
Ve bir kısmı;
İş insanı ya da işveren vekilli olmuş ama solculuğuna toz kondurmazlar. Yanında çalışan işçilerin sendikalı olmasına karşı, benden daha iyi sendika olmaz. En büyük sendikacı benim. İşçiye düşük ücret, asgari ücret öder, fazla mesai isteyene, iş vermiş bu işsizlikte daha ne ister. İşçi diretirse hak aramayı, biz kimseyi zorla çalıştırmıyoruz, uyuşamadık karşılıklı yollarımızı ayırdık. Bizden işten çıkartma olmaz.
Girişimci olmanın önünde ki engeller kalkmalıdır.
Ve, ve, ve…
NATO, o da ne?
Avrupa Birliği (AB) çağdaşlık. Görmen gerek, Paris’i, Londra’yı, Berlin’i…
ABD herkesin rüyası, bugüne kadar karşı olanlarda oraya gitmek için elinde geleni yapmadı mı? Fırsatlar ülkesi…
Emperyalizmi ağzına almaz. Global ve değişen dünyada Emperyalizm mi kaldı?
İşte tamda bu tarz düşünen bir kesim 14 Mayıs sürecinde kendini ifade edecek kendi davranış biçimine yakın bir sol parti buldu. TİP. Ve medyanın etkili gücünü de arkasına alan TİP’in rüzgarına kapıldılar. Çıktılar ortaya. Yazdıkça yazdı, paylaştıkça paylaştılar...
Söylem çoktu, pratik yoktu. İşte o partiye, halkımıza sol olarak gösterilen TİP’e, halkımızı yönlendirilmek istediler. Oy verilmesinide sağladılar. Oy verenleri eleştirme hakkımız olamaz. Sonuç itibariyle halkımızda bir sol özlemi var. Doğalında gösterilen sola halkımız yönleniyor, umut etmek istiyor...
Seçimler bitti.
Sınıf mücadelesi içinde olmayan, NATO’ya, Emperyalizme, AB-ABD’ye karşı mücadelesi olmayanlar, solculuğun dayanılmaz hafifliğini kısa bir dönem de olsa yaşadılar.
Baki kalan;
İşçi Sınıfımız için,
emekçi halkımız için,
işsizlik ve pahalılığa karşı
mücadele dün olduğu gibi bugünde yine gerçek solcularda…
Miroğlu
留言