TARİHE NOTLAR
- İşçi Ve Sendika
- 17 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Kas 2023
TARİHE NOTLAR
Yıl 2023, aylardan Kasım. Tarihe bir not düşelim.
Bugün ülkemizde Hikmet Kıvılcımlı’nın deyimi ile “sendikalar faciası” sürüyor.
Sendikacıların işçilerden kopuk olduğu, işçilerin sendika ve sendikacılara güvenmediği bir dönemi yaşıyoruz. Yani sendikacılar sarı sendikacılıkta birbirleriyle yarışıyor. İşçiler ise bu nedenle darmadağınık, örgütsüz durumda.
Bir taraftan da sınıf sendikacılığı yapan sendika ve sendikacılar var. Sarı sendikacılığa ve işçi düşmanlığına karşı mücadele ediyor. İşçilerin sendikalara olan güvensizliğini ortadan kaldırarak parababalarına karşı tüm engellemelere rağmen örgütlü bir mücadele vermeye çalışıyorlar.
Notlara devam edelim;
Özellikle kamuda işçiler ve memurlar sendikaları bir formalite, prosedür olarak görmeye başladı. Sendikacılarda benzer düşünce içindedir. Çünkü belirleyici olan kurumun yöneticileridir. Sendikacılar bu durumu bilir kabul eder bu nedenle de toplu iş sözleşme sürecinde sendikacılık oynarlar.
Kamuda ki sendikal anlayış özel sektördeki sendikal anlayışı da etkilemiş çok büyük bir oranda patronların icazetiyle sendikacılık yapılır hale gelmiştir.
Bir not;
Sendikacılık tam anlamıyla bir meslek olmuş durumdadır. Bir iş meslek olarak yapılıyorsa, o mesleği yapanlar, mutlaka ücret hesabı yapar. Sendikacı kendi ücretini artırmanın yollarını arar. Bu arama yolu ise daha fazla mücadele biçimiyle değildir.
Yolunu siz düşünün..
Bir sendikacı üyesi işçilerinin aldığı ücretlerin çok çok üzerinde ücret alıyorsa o sendikacılar hakkında ne düşünülür? Sendikacıların ücretleri yüksek mi? Evet.
Sendikaların genel başkanları konforlu, diğer merkez ve şube başkanları her genel kurul sonrası yenilenerek sıfır arabalara biniyor mu? Evet.
Yorumu size bırakıyorum.
Bir not daha.
Eğer sendikacı, ‘işçilere yüksek ücretler aldırıyorsam (yükseklik görecelidir), benim ücretimin işçinin ücretinin üzerinde olmasının (Ne kadar? Sınırı belli değil.) ne sakıncası var’ diyorsa, o sendikacıda satışa göz kırpmaya başlamıştır.
Bir not daha.
Sendikacıların kendi ücretlerine, konforuna odaklandığı bir ortamda işçilerin hak kayıpları yada daha iyi koşullarda çalışmaları için mücadele etmez.
Yanlış mı?
Yada mücadele var mı? Hayır.
Bugün sendikacıların büyük bir kısmı sendikal mevzuattan, iş kanunlarından bihaberdir.
Bugün sendikacıların %90'ı mücadeleden uzaktır. Tek bir işçi eylemine katılmayan sendikacılar vardır.
Sendikacılar arasında kongre süreçleri dışında kendi özel işlerinde vakit buldukça sendikacılık yapanlar var.
Yada mahalle kahvesine gider gibi sendikaya gidip gelen sendikacılar vardır.
Yıl 2023, aylardan Kasım.
Sendikalardan işçilerin beklenti azalmıştır. Bu durum kendini, işçiler ya sendikalara üye olmayarak yada üyesi olduğu sendikalardan ses çıkarmayarak gösteriyor. Böyle oluncada bu tip sendikacılar sendikacılık yapmaya devam ediyor. Güvensizlik derinleşiyor. Olmaz.
Bir not daha düşelim. Yıl 2023, aylardan Kasım.
Solcular işçi mücadelesinde, hak aramada işçiler tarafından da en güvenilir kişilerdir. Bunu işçiler söyler ve kabul de eder.
Sendikalar içinde de solcular vardır. Onlar mücadele ederler. İşçilere güveni gerçek solcular verir. Birde Truva atı misali sendikalar içinde olanlar vardır. Görevleri işçileri sendikal mücadeleden de sınıf sendikacılarından da uzaklaştırmaktır. Truva atları her yerde olabilir. Ama en çok sendikalar içine girerler kendilerini gösterir ve de kabul görürler...
Kendini çok iyi gizler ve pazarlarlar. Solculuk oynarlar. İyide oynarlar. Solculuğu oynayanlar makam, mevki, para peşindedir. Onlar mücadele edenlerin mücadelesinden faydalanırlar. Lafazanlık yaparlar.
Yıl 2023 aylardan Kasım.
Ama tarihe alttaki notun mutlaka düşülmesi gerekiyor.
Her yıla onlarca örgütlenme, direniş, sığdıran. işkolu ayrımı yapmadan mücadele eden, gerek ülke çapında gerek uluslararası işçi sınıfı dayanışmasını önemseyen, mücadelesini veren Nakliyat-İş gibi sendikalar var.
Ortalama işçi ücreti alan, sendikasının arabası olmasına rağmen toplu taşıma araç kullanan,
Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu gibi sendikacılar da var.
Son bir not.
Mücadele varsa, umut her zaman vardır.
Miroğlu
Comments