Türkiye’de İşsizlik Gerçeği

Türkiye’de İşsizlik Gerçeği

TÜİK verilerine göre 2025 Haziran itibariyle işsizlik oranı %8.6 ( 3 milyon 47 bin)

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Haziran 2025’te 13 milyon 383 bin kişi olarak gerçekleşti.

Haziran 2025’te işsizlik oranı oranı % 32,9...

İşsizlik var ama nedenleri nelerdir?

Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin dengesiz yapısı işsizlik oranlarını artırmaktadır.

Türkiye’de tarım ve hayvancılık, 1980’lerden bu yana sistemli şekilde küçüldü.

Köylünün toprağından koparılması, mazot, gübre, yem fiyatlarının artması, üretimi caydırdı.

Kırsalda geçimlik tarım yapanların şehirlere göçü işsizliği artırdı.

Türkiye, tarım ve hayvancılıkta ithalata bağımlı hâle geldi (örnek: saman, et, buğday ithalatı).

Köylü, çiftçi ürününü daha tarladayken yok pahasına, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için tefecilere satıyor.

Hayvancılık bir çok bölgede köylü sadece kendi ihtiyacını karşılamak üzere yapıyor.

Türkiye'de sanayi üretimi yüksek teknolojiye değil montaj sanayiine dayalıdır.

KOBİ’ler zayıf destekleniyor, sanayi planlaması yok.

İnşaat sektörü öncelikli kılındı, üretken yatırımlar geri planda kaldı.

Üretim yoksa ekonomi iş yaratamaz. Sanayileşme yoksa işsizlik kaçınılmaz olur.

AKP iktidarı döneminde (2002 - günümüz) ekonomi ithalata dayalı büyüme modeline odaklandı.

Tarım destekleri azaltıldı, köylü piyasaya teslim edildi.

İstihdam yaratacak yatırımlar yerine inşaat, altyapı, AVM, yollar gibi alanlara öncelik verildi. AVM'ler dolup taştığı söyleniyor işsizlerin özellikle genç işsizlerin sayısının çok olduğundan olabilir mi?

Kamunun sanayiye, üretime ve bölgesel kalkınmaya yönelik planlamacı yaklaşımı terk edildi. Özelleştirme devam ediyor.

Eğitim politikaları da işgücü piyasasını bozdu. Milyonlarca genç ne işte ne okulda...

Eğitim sistemindeki yetersizlik gençleri iş hayatına hazırlamıyor. Üniversiteyi bitiren gençleri iş bulamıyor, iş bulanlar ise, okulda mesleki eğitimini tam alamadığı için çalışırken mesleğini öğrenmeye çalışıyor.

Ve bir çok genç özel sektörde umudu kalmadığı için devlet memurluğuna yöneliyor. Orada torpil öne çıktığı için yurt dışına gitme eğilimi artıyor.

Türkiye’de mevcut eğtim sistemi, bu olumsuzlukların birçoğunu içinde barındırıyor. Bu nedenle işsizliğin yapısal nedenleri arasında eğitim sistemindeki dengesizlik ve piyasa ile kopukluk önemli yer tutar.

Milyonlarca emekli, ücretleri yetmediği için çalışmaya devam ediyor. Hatta emekliliği geldiği halde işyeri çalıştırmayacağı için emekli olmuyor. Bununda doğal sonucu iş arayanların sayısı artmaya devam ediyor.

Peki çözüm ne?

Bence örgütlü mücadele...

Miroğlu