top of page
Ara

ULUSLARARASI TIR ŞOFÖRÜ ABDULLAH

  • Yazarın fotoğrafı: İşçi Ve Sendika
    İşçi Ve Sendika
  • 26 Şub 2023
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 2 Mar 2023


ULUSLARARASI TIR ŞOFÖRÜ ABDULLAH


40 yaşında, 6 çocuğu var. Abdullah, uluslararası TIR şoförü. Deprem olduğu gün Almanya’da. Ailesi Hatay Altınözünde. Çocuklarından, eşinden, anne babasından ancak öğlen saatlerinde haber alabiliyor.


İyiler hepsi, bizi sorun etme, sen araba kullanıyorsun rahat ol kaza yaparsın sonra. Sen sağ ol yeter, diyor eşi telefonda.

Ama o yine de tırı Almanya’da bırakıp dönmek istiyor, memlekete.


Uçak bileti ararken bir iş çıkıyor tırına. Yunanistan’dan gelen yardım kolileri Türkiye’den Edirne İpsala Gümrük sahasından alınacak, Hataya, Kahramanmaraşa, Malataya, Adıyaman, İskenderun’a gidecek. Fark etmez neresi olursa olsun ben götürürüm diyor patronuna. Tıra ihtiyaç çok, tır bulmak zordur, böyle günlerde, depremzedeler yardım bekliyor.


Aracına atlıyor, sınır kapısına geliyor. Orada tanıştım Abdullahla. Yorgun, bitkin, üzgün.


PAME Tüm İşçilerin Militan Cephesi, DİSK/Nakliyat-İş'i hiç duymamış, bilmiyor.


Gümrük kapısı önünde yapılan basın açıklamasında hem Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu'nun hem PAME heyeti adına konuşan VALSAMOS SYRIGOS'un sözlerinden etkileniyor. Dayanışma halkların gücüdür. Yunanistan'dan gelen gençler, işçiler ve Türkiyeden yardımları dağıtmak için bölgeye gidecek olan Nakliyat-İş yönetici ve üyeleri. Hiç tanımadığı bu insanlar hiç tanımadıkları insanlara yardım için seferber olmuş.

Yunanistan yardım tırlarının Türk tırlarına aktarılmasına yardım ediyor.


5 tır...

O tırlarından birini kendi kullanmayacakmış gibi. Biran önce yola çıkmak gerek.


Biz yükleriz sen yola çıkacaksın diyenlere, sizin yaptığınızın yanında benimki iş değil, diyerek devam ediyor.


Abdullah, yardım kolilerinin dağıtımı için gelen heyetten Nakliyat-İş Sendika üyesi iki kişiyi de yanına alarak yola çıkıyor. Tır sürücüsü onlarda. Yolda tırı da kullanırlar. Ne kadar önce giderlerse Hataya, o kadar iyi.


Çocuklar mama bekliyor,


Giysi, çorap, ayakkabı bekliyor. Üşümesin elleri, ayakları..


Miniklere bez gerek, süt gerek.


Temizlik malzemesi gerek.


Çorba kaynasın, gıda gerek, aş gerek.


Çadır gerek,


battaniyeye sarılsın, azda olsa ısınsın yaşlılar, gençler, çocuklar, analar, babalar. Yaşamak gerek yaşatmak için...


Ve en çok yalnız olmadıklarını bilsinler. Ne diyor Yunanistanlı dostlar, “kardeşlerimiz sizinleyiz.”


Tez varmak gerek..


23-24 saat sonra Hatay’da. Arabayı evinin önüne çekiyor. Geç olmuş, sabaha kalmış dağıtım. Gece karanlık, gece soğuk... Kızıyor kendine, 15-16 saatte gelebilirdi, oysa. Olmadı işte.


Çocuklarına sarılıyor,


Eşiyle göz göze geliyor,


Büyüklerinin elini öpüyor,


Ve evi başka depremzedelere açılmış. Selamlıyor hepsini..


Yoksul ancak yüreğindeki insan sevgisinin zenginliği ölçülmez. Zenginlik nedir ki?


Misafirleri için yemek yaptırıyor.


Bahçeli, tek katlı bir dağ köy evi yaşadığı ev. Dayanmış 7.7 ve de 7.6 depreme. Ama içeri girmiyorlar.


Hatay merkeze bırakıp geri gelmeleri şartıyla arabasının anahtarını misafirlerine veriyor. Misafiri olacaklar, başka çaresi yok.


Siz gelin ki tırın çekicisinde iki üç kişi yatabilsin diyor. Hava soğuk, gece daha çok soğuk olur. Misafirleri de öyle yapıyor. Geceyi geçirmek için tırı bırakıp oraya geri dönüyorlar.


Abdullah, sabah 10 gibi dağıtımın başlayacağı saatte belirlenen bölgeye misafirleriyle birlikte geri geliyor.


Yorgunluk yok, bitkin değil ama üzgün.


Nasıl olmasın ki..


Yaşadığı şehir yerle bir olmuş. Kaç akrabası, kaç köylüsü, kaç hemşerisi hayatını kaybetmiş bilmiyor. Bir tek kendi memleketi değil ki şehirler yok olmuş.


Üzgün hemde çok. Ama durmak olmaz.


Ve yardım kolilerin neresi denilirse densin tırın girebileceği her yere girerek yardım heyetiyle dağıtıma başlıyor.


Hatay’da üç ayrı bölgede dağıtım yapılıyor. İskenderun’a diğer tır gitmiş.

İnsanların çaresizliğine birazcık da olsa katkısının olması kendi çaresizliğini de azaltıyor. Dayanışma güçlendiriyor. Yardım kolileri ihtiyaç sahiplerine ulaştığında akşam saat 19:00. Ve daha çok yardıma ihtiyaç var, biliyor.

Onun görevi bitmiyor.


Yardım tırını dağıtımı için gelen içinde PAME heyetininde olduğu ve Nakliyat-İş'li 18 kişi için evinde yemek hazırlattığını söylüyor.


Abdullah yoksul, üzgün. Ama yüreği zengin. Ne varsa yeriz birlikte. Dayanışma halkların gücüdür.


Koskoca TIR dağıtılırken kendisinin de depremzede olduğunu unutuyor. Yardım kolilerine kendisininde çocuklarının, eşinin, anasının, babasının ve evinde kalan onca depremzedenin de ihtiyacı var. Ama şu kolilerden bende isterim demiyor. Çıkıyor aracın üstüne ihtiyaç sahiplerine elden ele kolileri ulaştırıyor.


Büyük deprem felaketi yaşadığımız şu günlerde bizde Abdullah ile tanıştık. Umut oldu.


Yok yok elbette unutulmadı ne Abdullah ne ailesi...


Miroğlu

 
 
 

댓글


05336668794

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2023, İşçi Ve Sendika tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page